Okuduğunuz yazılara yorum atarsanız,mutlu edersiniz:)

27 Aralık 2014 Cumartesi

Hülya Avşar

HÜLYA AVŞAR SONUNDA FORMATINI BULDU
Hülya Avşar’ın hafta içi her gün tv8’de gündüz kuşağında yayınlanan programı,beklenilen ilgiyi görmeyince çok uzatmadan kısa bir ara verilip yeni  formata geçildi.
Cuma akşamları,22.45 23.00 sularında kendi adını taşıyan programın ilk konuğu,Hülya Avşar’ın eski eşi Kaya Çilingiroğlu idi.İlk program için alternatifsiz en iyi konuk.
Program,bir masa etrafında karşılıklı soru-cevap şeklinde bir sohbet ortamında geçiyor.Işığı,renkleri,dekoru çekici ve göz yormuyor stüdyoda orkestra olmaması ise ayrı güzel sadece Hülya Avşar ve konuğunun olması kimse yokmuş biz bize konuşuyoruz havası yaratıyor.Bu samimi ortam izleyiciye direk geçiyor.Kanal değiştirirken bile yakaladığında her an bir sohbet ortamı olduğu için,seyirci programa adapte olmakta zorlanmıyor.Konu birde ilgiyi çektiyse kanal değiştirme gereği duyulmuyor
Net,dolandırmadan sorulan sorularla,ağır ünlü konuklarla bir programı da şu zamanda Hülya Avşar’dan başkada seçenek yok.

Özel konuklar ağırlamaya devam edildikçe Hülya Avşar oranlarını artıracaktır diye düşünüyorum..

24 Aralık 2014 Çarşamba

2014 Onların Yılı

2014 ONLARIN YILI
Klişe bir haberdir genellikle bütün programlar,internet siteleri,gazeteler her yılın son günlerinde bu tür haberler yapılır.Bende bana göre yılın parlayanlarını, ,şanslılarını, yazmak istedim.
Yılın parlayan kendine yer edinmiş dizileri:
Kocamın Ailesi,yaz aylarında başlayan dizi ,düşük bütçesine ve başrol oyuncusunun ayrılmasına rağmen Kurlar Vadisi’ni geçti.Başarısı istikrarlı bir şekilde devam ediyor.
Güzel Köylü,yine yaz aylarında başlayıp başarısını hiç bozmadan,Eylül dizilerinden etkilenmeyen Ege dizisi.
Ulan İstanbul,Kaçak Gelinler,Kiraz Mevsimi yine yaz sezonunda başlayıp,Eylül sezonunda da devam eden diziler.Oranlarında düşüşler yaşasalar da yılın sonuna kadar geldiler.
Kaderimin Yazıldığı Gün,Kurt Seyit ve Şura’nın yerine geçip,Küçük Ağa’nın karşısına oturmuş.Oldukça da iyi bir reytingle başarılı oldu.Fakat şu an için oranları iyi gözükse de Ocak sezonunu çıkarabileceğini düşünmüyorum.Hikaye tıkandı gibi.
Yılın bu son haftalarına güzel bir giriş yapan iki dizi var.trt’de başlayan Diriliş Ertuğrul ve Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya’nın Paramparça’sı.
Kara Para Aşk,Mart ayında başlayıp ikinci sezonu ile karşımızda olan dizi orta bir grafikte devam etmekte.
Küçük Ağa,Ocak ayında başlayıp,yıl sonuna kadar devam eden oranları yüksek tek dizi sanırım.
Kerem Bürsin,yılın parlayan erkek dizi oyuncusu.
Hande Doğandemir,yılın parlayan kadın dizi oyuncusu.
Yılın en kendinden söz ettiren kadın oyuncusu,Serenay Sarıkaya.
Bu Tarz Benim,yılın en tarz formatlı yarışması.
Aklımda kalanlar bende iz bırakanlardan ibarettir yazım..

(Not:Sizde kalanları da siz yazın bana.)

17 Aralık 2014 Çarşamba

Dizi dedikoduları

AYRILSAKTA BEREBERİZ GERİ DÖNÜYOR
İlk yayın hayatına 1999’da trt’de başlayan,Berna(Janset) ile Teoman’ın(Hakan Yılmaz) boşandıktan sonra Evin orta yerine paravan çekip beraber yaşamaya devam ettikleri,eğlenceli,komedili günlük diziydi.Sonra atv’ye geçip Berna’yı Ayşe Tolga’nın oynadığı haftalık dizi olmuştu.Sanırım 10 yıl kadar oluyor biteli.
Lakin duyumlara göre dizi yeniden çekilecekmiş ve tv8’de yayınlanacakmış.Acun Ilıcalı,Birol Güven’le anlaşmıştı birkaç dizi projesi için galiba buda onlardan biri.

Nasıl olur;haftalık mı günlük mü,tamamen yeni oyuncularla mı yoksa eskiye kaynaklı mı olur bilemiyorum.Ama benzer formatla yeni bir adla başka yeni bir dizi olsa daha güzel olabilirdi.Yine de ön yargılı olmamak gerek,daha çekilip çekilmeyeceği bile malum..

15 Aralık 2014 Pazartesi

Şeref Meselesi

ŞEREF MESELESİ NEDEN SEYİRCİYİ BAĞLAYAMADI?
Şeref Meselesi  bilindiği üzere büyük beklentilerle başladı.Fakat 4.bölümü yayınlanmasına rağmen o beklentiyi karşılamadı.Total 3 küsurlarda ab daha iyi 5 küsurla 3.oluyor.Kanımca kanal d’nin kendi yapımı olmasa çoktan tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştı.
Pazar günü rakip dizilerin bağlanmış izleyici kitlesi var.O hayat Benim,Küçük Gelin geçen sezondan devam eden diziler kemik izleyicisi oluşturmuş yapımlar.Şeref Meselesi ancak Gönül İşleri’nden izleyici çalabilirdi.Kısmen başarılı olduda.
Şeref Meselesi uyarlama bir dizi olduğu için bizim Türk formatlı diziler gibi 13 bölümde bir olay işlemiyor.Sahne geçişlerinde günler,haftalar geçiyor.Neredeyse 1 bölümde 1 ay.4 bölümde aylar geçti.Ölüm,hastane,hapishane ve daha nelerini gördü bu dizi.Haliyle izleyicinin kafası karıştı.
Hikayede de bir bağlılık oluşamadı.Yiğit’in uçan dişi kuşa yazması,bütün kadın karakterlerle bir geçmişi olması Kübra’nın  duygularıyla sırf babasından intikam almak için oynaması..vs vs.İzleyici ile karakterler arasında bir bağ oluşmadı.Seyirci bir taraf seçmedi.
İzlenimlerimden şunu görüyorum ki tv izleyicisi,henüz Şeref Meselesi gibi hızlı akan bir diziye hazır değil.Şeref Meselesi’nin önünde üç yol var;ya aldığı oranlara kafi olacak ya gün-saat değiştirecek bence Çarşamba şansını deneyebilir.Ya da erken final..

Gönlüm devamından yana..yorumlarınızı bekliyorum..

10 Aralık 2014 Çarşamba

Maral

ADINI MARAL KOYDUM
Maral,Azerice kökenli olup olmadığı tam bilinmemekle,dişi geyik,ceylan anlamına gelmektedir.
Bunu niye öğrenme gereğini  duyduk?Tabi ki Hazal Kaya’nın yeni dizisinin adı söylentilerinden,kesin belirtilmiş bir şey yok.Maral dizinin adı mı karakterin adı mı?Her an her şey değişebilir.
Kesin olan şeyler,Hazal Kaya’nın partnerinin Aras Bulut İynemli, Ezel’in ve Suskunların senaristliğini yapan Pınar Bulu Deren,yönetmeni Deniz Koloş ve kanalının tv8 olduğu.(acunn.com kaynaklı)
Gelelim Hazal Kaya ve Aras Bulut İynemli enerjisine,dizilerin beğenilmesinde ve izlenmesinde senaryo kadar önemli unsur partner uyumu,özellikle iki aşığı canlandıran oyuncular için.Hazal Kaya’nın önceki dizisinde(A.Ş.K)bu çok konuşuldu.Olmuyorlardı..
Seyirciye geçmeli o elektrik onlar birbirine bakarken izleyicinin içinde kelebekler uçuşmalı.Karakterler öyle işlenmeli ki gerçekte kim oldukları unutulmalı..
Hazal Kaya büyük bir isim hangi rolü oynarsa oynasın o büyüklük orada duruyor.Onun karşısında da o şaşaya yakışır güçte bir partner olmalıydı.Aras Bulut İynemli son dönemlerde ön planda olsa da emin olamadım.
Umarım hikayesiyle,oyuncularıyla,yapımıyla harkulade bir dizi olurda,Hazal Kaya şu reyting lanetini kırar.

(Not:Eğer okuduysan,yakıştırıp yakıştırmadığını,sevip sevmediğini buraya ve @pitnii twitter adresine bırakabilirsin)

9 Aralık 2014 Salı

Günahkar

GÜNAHKAR’IN NEYDİ GÜNAHI
Günahkar istediği oranlara erişemeyince çareyi gün değiştirmekle buldu.Çarşamba’dan pazartesiye alındı,iyi mi oldu?Tabi ki,hayır!!Reyting listesinde 40’ları 60’ları gördü.
Kore uyarlaması olan dizi,Seçkin Özdemir’in bir önceki Kore uyarması dizisi Bir Aşk Hikayesi gibi senaryo yazarı,yapımcısı,yönetmeni,kanalı aynı kişiler tarafından yapılıyor.Durum böyle olunca farklı bakış açısı çıkmıyor ortaya.Korkut Ali ile Ali Yusuf’un arasında bir fark göremiyorum.Bakış,duruş,karakterin yorumlanması bende farklı bir insan hali uyandırmadı.
Minicik bir fark Ali Yusuf daha güler yüzlü daha çekiydi.Bunda partner etkisi büyük Damla Sönmez ile enerjileri yüksekti.Bu dizide aynı etkiyi hissedemedim.
Esas kız Aslıhan(Hazal Fiiliz Küçükköse) izleyici tarafından pek sevilmedi kanımca,işlediği suçu sevgilisinin üstüne atıp,kendi hayatına devam etmesi,annesini yanında hizmetçi gibi göztermesi..o ne istediğini bilen kötü kadın imajı iyi çizilmedi.Bu durum izleyicide antipati yarattı.
Bir Aşk Hikayesi,reytingi düştüğü için final yapmıştı.Günahkar o kadar da gitmez.Kazan kaynamaya başladı bile.Belki de ben bunları yazarken kaldırıldı.
(Yazar notu:Eğer okuduysan katıldıklarını,katılmadıklarını,yorumlarını twitter hesabıma @pitnii ‘ye ve buraya bırakabilirsin.)

Paramparça

PARAMPARÇA
Düşüncesi bile insanı ürperten 1 milyon borcum olsun,aman benden uzak dursun denecek bir olay hastanede bebeğinizin karışması ki dünyada örnekleri var.
İşte Paramparça tamda bunu konu edinmiş.Nurgül Yeşilçay’ın şansız dizilerinden sonra ilaç gibi geldi.Erkan Petekkaya ile uyumu..diğer karakterlerin inandırıcılığı karışan iki kızın yeteneği,izleyiciyi haklarında konuşturması hem de daha 2 bölümden,günümüzde 1.bölümde  ne yaptın ne ettin seyirciyi çektin çektin  3’e 4’e bekleyim dersen ömrün yetmez.
Hikayenin akışı,olay örgüsü,her karakterin figüran değil de konuşturan olması güzel detaylar.Tabi ki bunda en önemli etken yaratıcı ekip,son yıllara damga vurmuş(Aliye,Binbir Gece..Asi,Yaprak dökümü) bütün dizilere eli değmiş insanlar,senaristi,yapımcısı,yönetmeni Cevdet Mercan.
1.bölümüyle 5 küsur reytingle her iki grupta 3.olan dizi,2.bölümüyle(dün ki) oranlarını ciddi bir şekilde artırıp 7 küsur reytingle her iki grupta 1.oldu.Hem de yerine mıh çakmış,Karadayı,O ses Türkiye gibi programları geçerek.

Lastik gibi ne kadar çekersem o kadar gider mantığı ile değil canlı hikayesinin faktörü ayrı.

24 Kasım 2014 Pazartesi

Şeref Meselesi

ŞEREF MESELESİ
Uzun zamandır reklam ve pr çalışmaları yapılan Şeref Meselesi dün akşam başladı.
Şeref Meselesi,İtalyan yapımı l’onore e il rispotto (Onur ve Saygı)dizisinin uyarlaması.
Her ne kadar ilk başlarda Kuzey Güney’e benzetilse de  alakası yok.Evet kardeş hikayesi ama birbirine düşman değiller.Konusu gereği bir kız iki kardeş gibi yansıtılsa da bunun üzerine kasılmadan işleneceğini düşünüyorum.
Uyarlama olmasının en güzel yanı olayların akışının hızlı olması ve her an ne olacağının tahmin edilen olmaması..İlk bölüm,karakterlerin tanıtımını hikayesi ile yapması izleyicinin diziye hakimiyetini kuvvetlendirdi.1.bölümü değil de uzun zamandır devam eden dizinin bölümü hissiyatını uyandırdı.
Görüntüleri,ışığı,geçişleri müzikleri hepsi  bir bütün.
İzlenme oranları ,o kanal için iyi gözükmese de ileriki haftalarda artacağına eminim.

Umarım kanalda aynı görüştedir..

23 Kasım 2014 Pazar

Ütopya

ÜTOPYA NİYE OLMADI
Acun’un Ütopya’sı haberini okuyunca çok heyecanlanmıştım.Yılın programı olur diye düşünüyordum.Ne de olsa işin içinde Acun Ilıcalı var.
Ama tahayyül ettiğim gibi olmadı.İlk önce formatını böyle düşünmemiştim.Yarışmacıların kendi aralarında yarışacağını,kim daha iyi bir şeyler üretebilir,kim kendi yaşamını kurar tarzında bir format sanmıştım.
Eminim ki binlerce kişi başvurmuştur.Ütopya’ya katılmak için,elemeler mülakatlar sonucunda 15 kişi seçilmiş.Kamera sevmesi diye bir tabir vardır ki ekran için bu çok doğrudur.O enerjinin izleyiciye geçmesi ekrana çekmesi gerekir.Acun Ilıcalı’nın programlarında ise kaçınılmaz bir gerçektir.
Ütopya için en büyük hayal kırıklığımdan biride buydu.Yarışma başlayalı 1 ay oldu ve ben hala çoğu kişiyi tanımıyorum.Adlarını duyuyorum ama kim kimdir bilmiyorum.Türkan ve Semih dışında.
Bir diğeri programın sadece yarışmacılardan ve ziyaretcilerden oluşması elemeyi bile kendi aralarında yapıyorlar sunucu yok sadece mektupla iletişim sağlanıyor.Bu da yarışmanın dinamiğini düşürdüğü kanaatindeğim.Yarışmacılara müdahala edilmek istenmiyor.Elemeyi sunucu eşliğinde ve haftanın kritiği yapılarak gerçekleştirilse izlenirlik açısından daha etkili olacağını düşünüyorum.

Ütopya’lıların ütopik olmayan hayallerine hiç değinmek istemiyorum bile..

26 Ekim 2014 Pazar

Üç Arkadaş

ÜÇ ARKADAŞ
Eski Türk filmi uyarlaması üç arkadaş,yetimhanede büyüyen üç arkadaşın gözleri görmeyen İstanbul’a ameliyat olmak için gelen Gülperi ile yollarının kesişmesiyle başlıyor asıl hikaye,en başta klışe bir hikaye diye ön yargılı baksam da izleyince hiçte öyle olmadığını gördüm.Evet belki hikaye bilindik olsa da işleyişi,akışı insanı içine alıyor.Bunun oyunculuklarla etkisi çok büyük,karakterlerin inandırıcılığı,enerjileri izleyiciye çok net geçiyor.
Gülperi(Leyla Feray)’ın ikinci işi,ilk Paşa Gönlüm’de izlemiştim.Ekran ışığı harika,kamera seviyor rolünüde güzel canlandırıyor hani..Belliki çalışmış.
Burak Hakkı’yı dublajsız sevmesemde genele baktığımızda,sıkmadan akan bir hikayesi  var.
İzlenme oranları,istenilen gibi değil.Umarım kurban gitmez.

4.bölümü ile Perşembe günleri saat 20.00'da
 atv’de başka bir diziye aboneliğiniz yoksa bakın derim.

1 Eylül 2014 Pazartesi

Kalp Hırsızı

KALP HIRSIZI
Mine Tugay ve Kenan Ece’nin baş rolünü paylaştığı,fenomen dizi  Çocuklar Duymasın’ın yapımcığını da yapan Mint yapım,tarafından yapılan dizi dün akşam start verdi.Sonuna kadar izledim.İlk anımsadıklarım,ben bu diziyi bir yerden hatırlıyorum oldum.Konusu ,ışığı ,şekli oyuncuları tanıdık geldi.Mine Tugay’ın birkaç yıl önce oynadığı ‘’benden baba olmaz’’dizisine benzettim.O dizide de Mine Tugay benzer roldeydi..Şunu söylemeliyim ki saçlar dışında Ender Serez’den iz yoktu.
Aynı şeyi Kenan Ece için söyleyemeyeceğim.Geçen sezon oynadığı krem dizisindeki imajı ile aynı kişiydi.Buda bende olumsuz izlenim bıraktı.
Diziye gelirsek,ilk bölüm için heyecansız ve yavaş ilerledi.İşleyişine bakacak olursak,işin içine mantık biraz girince izleyici sorgulamaya başladı.Genel olarak,çocuğun babası ortada yoksa anne,baban öldü der.Lakin burada böyle değildi.Anne,yaşayan bir biyolojik baba olduğundan böyle söylemeyi uygun görmemiş.Baba ağzından,çocuğa mektup yazıyor.Bir nevi çocuğunu kandırıyor.(bildiğin kandırıyor)Çocukta babası gelmediği için,konuşmuyor.Aslında anne iyilik yaptığını sanarken çocuğuna zarar veriyor..
İşte böyle giderken,çocuğuna baba bulmaya karar veriyor.(Öz babasını aramak yerine,oyuncak baba arıyor yani)..Tesadüf sonucu yardım sever antika hırsızı Tekin ile karşılaşınca çocuk,babası zannediyor.
Anne için,oğlunun konuşması için hırsızı bulup oğluna,babalık  yaptırmaktan başka çare kalmıyor.

1.bölüm böyle bitti.Yaz sezonu için güzel olabilirdi.Ama kış sezonu için üzgünüm ama böyle devam ederse şansı olacağını zannetmiyorum.

22 Ağustos 2014 Cuma

Günahkar

GÜNAHKAR
Seçkin Özdemir’in Bir Aşk Hikayesinden sonra ki ,yapıcısı(mf yapım)senaristi(Makbule Kosif)ve kanalı’nın(fox)aynı olduğu yeni dizisi Günahkar’ın fragmanı yayınladı.Müzikleri hoş tanıtımda ilgi çekici olmuş.
     Konusuna gelince;bir intikam hikayesi doktor adayı(Seçkin Özdemir) sevdiği kızın işlediği cinayeti üzerine alır.Klasik esas kızımızda sevdiğini ceza evinde terk eder.Bunun üzerine kurguluymuş hikayemiz.
Ezel,Bir Aşk Hikayesi dizilerini ve çocukken okuduğum büyük dersler çıkarttığım Reşat Nuri Güntekin’in Damga romanını anımsattı.
Seçkin Özdemir, albenisi,gizemliliği ve çekici gülümsemesiyle kendini izlettiren bir adam.Yayın günü olarak Çarşamba diye konuşuluyormuş.Çarşambayı dizi seli alacak anlaşılan..Bakalım kim canını sağ kurtarıp,yaza yelken açacak?
Fankafa’ların desteğiyle Günahkar  sosyal medyada 1-0 önde başlar.

Yolu açık olsun..

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Güllerin Savaşı

SAVAŞ YOK FANATİZM VAR
Senaristi ve yapımcısının aynı olmasından dolayı Adını Feriha Koydum’la kıyaslanan Güllerin Savaşı dizisi 6.bölümüyle dün akşam yayınladı.Bugüne kadar çat pat takip etsem de izlerken bir eksiklik yaşamadım.Diğer bölümleri ile aynı gibiydi.Sanki olay akışında hiçbir şey değişmemişti.Karakterler olduğunca bu dünyadan ve realiteden uzaklar.
Gülfem Sipahi:Canan Ergüder oyuncuğu ile;olduça soğuk,yapay,dayanılması zor,bakışları ile insanı geren,enerjisini tüketen,girdiği ortama buzullardan getirdiği soğuk hava dalgasını yayan,tahammül sınırlarını çoktan ihlal etmiş,kendisine tapan bir karakter.Dizilerde vardır sıra dışı insanlar,izlettirir kendini ilgi uyandırır ama Gülfem Sipahi fazlasıyla abartı izlerken insanı geriyor.
Gülru:Aslında hala Ceylan,karakterinde imajında gram değişiklik olmamış.Tek fark Gülru,Ceylan’ın %50 saf hali.Gülru’ya büyüyünce ne olacaksın,demişler.O da çocukluk gereği yakınında şartları ve imkanlarıyla uç noktalarda yaşayan,Gülfem Sipahi olmak istemiş.Hepimizin vardır.Çocukken onun gibi olmak istedikleri..Ama bunu kimsenin erişkin haline taşıdığını zannetmiyorum.Gülru dışında,bu onun o ünlü bir modacı bende onun gibi olmak istiyorum.İnancı değil.Bu farklı bir şey,fanatizm.Eğer Gülfem erkek olsaydı.Gülru’nun ki platonik aşk derdi mantığım lakin bu durum mantık dışı ve rahatsız edici biçimde fanatizm.
Ömer Hekimoğlu:Uğruna şavaşlar çıkacak,oyunlar entrikalar dönecek ünlü estetik cerrahı olarak canlandırmıştım gözümde lakin hayal kırıklığı yaşadım.Tanıdığım Levent Kaptan çıktı.Senaryo mu böyle yazılıyor bilmiyorum ama estetik cerrah imajı için keşke biraz Doktorlar dizisinden Aslan İbrahimoğlu izlenilseydi.
          Şu dönemde kimim oynadığından çok, hikayesi karakterleri diziyi götürür.Güllerin Savaşı bu yoklukta ,total’de 4 küsür ab’de 5 küsür reyting alıyorsa esas dizilerin başladığı Eylül kış sezonunda bu oranları tutturacağını zannetmiyorum.Acilen karakterlerde ve hikayede  mutasyona gidilmeli.

19 Ağustos 2014 Salı

Yılanların Öcü

Yılanların Öcü,diye dizi adı mı olur?
İlk duyduğumda bu tepkiyi  vermiştim.Akşama ne izleyeceksin?Yılanların öcü,korku filmi gibi

Tabi sonrasında öğrendim ki uyarlama,sadece dizisi kalmış yapılmamış.Evet Fakir Bayburt’un romanınından tv ye aktarılıyormuş.Filmi de varmış zaten.Koliba film show tv için yapıyor.Eylül ayında da yayına girmesi planlanıyormuş.Dikkatimi çekmesinin sebebi Ceyda Ateş,Adını Feriha Koydum’dan beri severim.Kötüyü sevdirmek en önemlisi saydırmak zordur.Ceyda Ateş,Hande ile bunu başardı.Cemal Toktaş(az buçuk beyenirim)Hande Soral dizinin popüler oyuncuları.Dizi değişik olarak şimdiye 7 teaser yayınladı.Karışık bir fragman yerine daha dikkat çekici diziden sahneler yayınladı.Buda gözteriyor ki fazlasıyla çalışıyorlar.Ne de olsa günümüzde dizi tutturmak çok zor.Yolu açık olsun.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Bu Son Olsun

Bu Son Olsun

Şimdiye kadar sadece fısıltıları duyulan yeni bir hastane dizisi baş rolleri;Mahidevran Nur Fettahoğlu,şehzadelerden Engin Öztürk,arıza Arzu olarak tanıdığım ve çok sevdiğim geçen sezonun çekilmiş bölümleri bile yayınlanmayan Doktor Leyla’sı İpek Karapınar ve babasının dizisi gibi(ki öyle) girip çıktığı rolle Engin Komiser İlker İnanoğlu’nun paylaştığı,doktorların hayatlarının anlatıldığı,fenomen dizi ‘’Doktorlar’’ile kıyaslanan bir dizi olacaktır.Kanal D’nin dizisi olup muhtemelen Eylül ayından sonraki dönemlerde yayına girmesi planlanıyordur.Şimdilik bilgilerim bu kadar,yenilerini öğrendikçe paylaşmaya devam ederim.Doktorlar’ın kıyasında olur mu bilmem ama kadrosu dikkat çekeceği bir iş olacağı kesin.

17 Ağustos 2014 Pazar

Ah Neriman

AH NERİMAN
Perran Kutman:Çocukluğumun Perihan Abla’sı ,Şakir’in Perihan’ı.Okullu yıllarımın Afet Hocası saymadığım bir çok filmin oyuncusu, çokta uzun olmayan bir aradan sonra ekranlara Ah Neriman’la dönüyor
Ah Neriman Eylül ayında,show tv’de başlayacak.Senaryosunu Rüya İşçileri’nin kaleme aldığı dizi anne ve kızlarının zenginlikten, lüks yaşam hayatından mahalle yaşamına dönüşmüş, maddi bir yıkım sonrası yeni bir hayatta yaşam mücadelesini anlatıyormuş.
Konusunu ve fragmanını izleyince bana Yasemin Yalçın’ın Mihrap Yerinde’sini anımsattı.Umarım sonu benzemez.Yeni haberler çıktıkça paylaşmaya devam  ederim.

Benim Adım Gültepe

BENİM ADIM GÜLTEPE

Öyle bir geçer zaman kin’in başka versiyonu daha modern olmuş hali de olsa 1980’li yılların anlatıldığı dönem dizisi,adını İzmir’in bir semtinden alan İzmir’de başlayıp  İstanbul’a yerleşecek olan bir yapım projesi.Başrollerini Ayça Bingöl,Mete Horozoğlu,İlker Kızmaz(Bihter’in eniştesi)ve genç kızların son gözdelerinden biri Ekin Koç ve daha niceleri paylaşıyor.Konusu o eski mahalle ilişkileri;umutları,hayalleri,kırıklıkları,mücadeleri,kaybettikleri,kazanacakları..aşkları,yasakları.
İşte klasik dizi,Eylül’de izleyip göreceğiz.
Yönetmen:Zeynep Günay Tan